Çankırı Karatekin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, tuz tüketimine ilişkin yaygın yanlış inanışlar hakkında bilgi verdi. Tuz seçiminde dikkat edilmesi gereken kalite kriterleri hakkında tavsiyelerde bulunan Ercoşlun, tuzun vücudun demir, kalsiyum ve selenyum ihtiyacını karşılayamayacağını da yalanladı. Ercoşkun, tuz seçerken dikkat edilmesi gereken kriterin saflık ve temizlik olduğunu söyledi.
“TUZUN BU KADAR MİNERAL İÇERMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Doç. Dr., tuzda işlevleri kabul edilen 25 mineralin bulunduğunu ve araştırmaların sürdüğünü söyledi. Dr. Ercoşkun, şunları söyledi: “Kaya tuzunda 80’den fazla mineralin olduğu iddia ediliyor. Ancak beyan edilen bu minerallerin çoğu, insanlar için ciddi risk oluşturan minerallerdir.
Kalsiyum, magnezyum, fosfor, demir, iyot, bakır ve krom gibi 16 mineral bulunmaktadır. Henüz kabul edilmemiş ancak insan vücudundaki işlevleri araştırılanlar da dahil olmak üzere toplam 25 mineral bulunmaktadır. Dolayısıyla bir tuzun bu kadar çok mineral içermesi mümkün değildir.
Tuzda mineral olarak tanımlanan elementler, insan ihtiyaçları ile karşılaştırıldığında çok düşük veya yok miktarlardadır.” dedi.
“EN ÖNEMLİ KALİTE, SAFLIK VE TEMİZLİK KRİTERLERİ”
Hiçbir tuzun kalsiyum, demir veya selenyum kaynağı olmadığını belirten Ercoşkun, şöyle konuştu: “Türkiye'deki kaya tuzlarının tamamı kilogram başına yaklaşık 50 miligram yani 50 PPM civarında magnezyum içeriyor. Günde 5 gram tuz tüketerek binde 0,1-0,2 oranındaki magnezyum ihtiyacımızı tuzdan karşılayabiliriz. Bu boş.
Binde 0,1 oranındaki magnezyum, magnezyum değildir. Diğer unsurlar da bu şekildedir. Hiçbir tuz kalsiyum, demir veya selenyum kaynağı değildir. “Tuzun en önemli kalite kriteri saflığı ve temizliğidir” dedi.
(IHA)
Bu içerik Nilgün Akbıyık tarafından yayınlanmıştır.